Antalya Alanya ilçesinde çıkan orman yangınında yerleşim yerleri zarar görürken, Gülbahar köyünde Hüseyin Yıldırır'ın yalnız yaşadığı tek katlı evi de yandı.

Yangından son anda sağ kurtulup kızının yanına yerleşen Yıldırır, söndürme çalışmalarının ardından köpeği ile birlikte yanan evine döndüğünde büyük hüzün yaşadı.

Yangından geriye sadece meyveleri kaldı, onları da orman işçilerine verdi

Orman işçilerinin eşlik ettiği Yıldırır, evinin tamamen yandığını gördü. Yıldırır, orman işçilerine köpeğini kurtardığını; ancak evdeki 4 kedisini çıkaramadığını anlattı.

Bahçeyi de gezen Yıldırır, alevlerin ulaşmadığı karpuz ve meyvelerinden orman işçilerine ikram etti.

Yıldırır'ın, uzun yıllar yaşadığı evi tamamen yanmasına rağmen metanetini korumaya çalıştığı görüldü.

Yıldırır, evinin bahçesinde yanan kütüğün üzerine kuşlar için de yem ve su bıraktı.

"Devletimden bir şey istemem, milletimi yıpratmak istemem"

Evi yandıktan sonra kızının yanında geçici olarak kaldığını anlatan Hüseyin dedenin tek isteği devletin ve milletin huzurlu olması:

"Evim yandı. Devletim yapar yapmaz bir şey diyemem. Ben çadırda büyüdüm. Allah devletimize milletimize huzur ve güzellik versin. En büyük şeyim huzur. Huzurum olmasa burada konuşamam, yürüyemem. Yeter ki şu devletin şu milletin huzuru bozulmasın. Ben 93 yaşına geldim. Bundan sonra ne yapacağım evi barkı; milletimiz ve devletimiz huzurlu olsun. Ben devletimi, milletimi yıpratmak istemem. Devletimden bir şey istemem, devletim bana lazım olan her şeyi yapar gönderir. Bana köşk yapsalar, devletim huzursuz olduktan sonra ne yapayım ben köşkü? Ev yapılır; yapılmazsa da önemli değil çadırda da dururuz. Ben devletime 'bana ev yap' diye diyeceğim bir şey yok. Allah devlete millete huzur ve düzen versin."