Dünyada en başta gelen ölüm sebebi kalp ve damar hastalıkları. Bu hastalıklara dikkat çekmek, halkı bilinçlendirmek, toplum düzeyinde kalp damar hastalığına neden olan risk faktörlerini azaltmak ve toplumun kalp sağlığının iyileştirilmesine katkıda bulunmak için her yıl 29 Eylül Dünya Kalp Günü'nde farkındalık yaratılıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2012 yılında tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 46,2'sinin kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yaşandı.

  • Dünyada her yıl 18 milyon kişi kalp hastalığından hayatını kaybediyor
  • Avrupa Birliği'nde 8 ölümden 1'i kalp krizinden

Türkiye'de ölümlerin yüzde 40'ı dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı

Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarına neden olan risk faktörlerinin iyi bilinmesi ve koruyucu önlem alınması gerektiğini belirtiyor. Dünya Kalp Federasyonunun ortaya çıkardığı Dünya Kalp Günü'nde bu faktörler bir kez daha hatırlatılıyor.

Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol'un verdiği bilgilere göre, Türkiye'de tüm ölümlerin yüzde 40'ı dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı gelişiyor. 2. sırada yüzde 20 ile kansere bağlı ölümler yer alırken, 3. sırada ise yüzde 12 ile solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümler geliyor. 

Kolesterol yüksekliği, tütün ürünleri kullanmak...

Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin açık ara önde olduğunu belirterek, "Bu sebeple kalp damar hastalıklarına neden olan risk faktörlerinin iyi bilinmesi, koruyucu önlemlerin alınıp toplum düzeyinde öğretilmesi ve uygulanması ile hastalık gelişiminin önlenmesi ve azaltılması toplum sağlığı açısından çok önemli" diyor.

Aynı zamanda kalp damar hastalıklarına neden olan risk faktörlerinin çoğunun düzeltilebilir olduğunu anlatan Erol, şunları söylüyor:

"Kolesterol yüksekliği, tütün ürünleri kullanmak, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, karın tipi şişmanlık, psiko-sosyal stres, kötü beslenme, fiziksel hareketsizlik ve alkol kullanımından oluşan 9 düzeltilebilir risk faktörünün ilk kalp krizi geçirme riskinin yüzde 90'ından sorumlu olduğu saptandı. Basitçe bu risk faktörlerinin düzeltilmesi ile kalp krizi geçirme riskimizi önemli oranda azaltabiliriz."

Basit önlemlerle hastalığa yakalanma riski azalıyor

"Sigara içmeyelim, yanımızda içilmesine de müsaade etmeyelim" diyen Erol, pasif içiciliğin kap damar hastalığı riskini artırdığını belirtti.

Erol, kolesterol düzeylerinin kontrol ettirilmesinin önemli olduğundan bahsederek, şunları önerdi:

"Yüksek tansiyon hastasıysanız tuzsuz diyet, hareketli yaşam, şişmanların kilo vermesi gibi yaşam biçimi değişiklikleri yanında gerekiyorsa hekim kontrolünde kan basıncını düşürücü tansiyon ilaçlarımızı düzenli kullanalım. Kan basıncımızı büyük tansiyonu 140 mmHg'nin küçük tansiyonu 90 mmHg'nin altında tutalım. Şeker hastalığımız varsa diyetimize dikkat edelim. Fazla kiloluysak diyetimize dikkat edelim, bol yürüyüş, spor ve kalori alımını azaltarak ideal kiloya düşelim. Günde 30-45 dakika tempolu yürüyüş veya 10 bin adım atmaya çalışalım. Sağlıklı beslenelim, bugün için kalp damar sağlığına en uygun diyet Akdeniz tarzı diyet. Stres ve sıkıntıdan uzak duralım."

Uzmanlara göre, bu basit tedbirlerle kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski önemli oranda azaltılabiliyor.