Küresel ısınmanın artık somut sonuçlar doğurduğunu belirten Erol, kamu eliyle hayata geçirilen projelerin bilimsel, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir anlayışla planlanması gerektiğini ifade etti. İklim krizinin yanlış uygulamalarla daha da derinleştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Erol, özellikle Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yürütülen bazı projelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erol, küresel ısınmanın artık teorik bir tartışma konusu olmaktan çıktığını belirterek, yağış rejimlerinin değiştiği, kuraklık riskinin arttığı ve su kaynaklarının her geçen gün daha kıymetli hale geldiği bir dönemde kamu projelerinin bu gerçeklik doğrultusunda ele alınması gerektiğini kaydetti.
Açıklamasında Elazığ’da inşa edilen Hamza Bey Barajı’na da değinen Erol, barajın su tutma kapasitesi ve bulunduğu alanın jeolojik yapısı açısından sorunlar barındırdığı yönünde eleştiriler olduğunu hatırlattı. Bu projeye harcanan kamu kaynaklarının Elazığ açısından yeni riskler oluşturduğunu dile getiren Erol, mevcut sorunlar çözülmeden yeni uygulamalara geçilmesinin endişe verici olduğunu belirtti.
Hamza Bey Barajı’nın yeterli su tutamadığı yönündeki iddialar gündemdeyken, Tarhana Çayı’ndan baraja su aktarılması yönünde çalışmalar yapıldığını ifade eden Erol, bu durumun yeni bir kaynak israfı ve risk alanı doğurabileceğini söyledi. Tarhana Çayı’nın tarımsal sulama açısından önemli bir kaynak olduğuna dikkat çeken Erol, alınan kararların bölge çiftçileri ve suyu kullanan vatandaşlarla istişare edilip edilmediğinin kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurguladı.
Yağışların Aralık ayının ortasına gelinmesine rağmen yetersiz olduğunu belirten Erol, geçici çözümlerle kuraklık riskinin yönetilemeyeceğini ifade etti. Tarhana Çayı’nın olası zarar görmesi halinde bunun tarımsal üretim üzerinde ciddi olumsuz etkiler doğurabileceğini kaydeden Erol, bu süreçte sorumluluğun ve risk analizlerinin net şekilde ortaya konulması gerektiğini dile getirdi.
Açıklamasının sonunda DSİ Genel Müdürlüğü’ne çağrıda bulunan Erol, Hamza Bey Barajı ve Tarhana Çayı ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında kamuoyunun açık ve şeffaf biçimde bilgilendirilmesi gerektiğini belirtti. Erol, Elazığ’ı ilgilendiren bu tür projelerin şeffaflık, hesap verebilirlik ve bilimsel veriler ışığında yürütülmesinin önemine dikkat çekti.
