İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) tarafından düzenlenen Türk Madenciliğinde Farkındalık ve Uluslararası Marka Yolculuğu Bilgilendirme Toplantılarının 7’incisini Elazığ’da düzenledi.

Toplantıya, Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirdağ, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, MTA Genel Müdürü Cengiz Erdem, İMİB Başkanı Aydın Dinçer, Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan, EMMAD Başkanı Ali Seyran, maden sektörü temsilcileri ve kurum müdürleri katıldı.

Elazığ TSO'da yapılan toplantıda madencilik hakkında bilgiler verildi.

DİNÇER: İYİ BİR İLETİŞİM STRATEJİSİYLE ANLATILMASI ELZEM OLMUŞTUR

Toplantıda konuşan İstanbul Maden İhracatçılar Birliği Başkanı Aydın Dinçer, “Madenciliğin öteden beri gelen olumsuz algısı maden yatırımlarını olumsuz etkilemektedir. Gerek ekonomik katkısı ve potansiyelini aynı zamanda hayatımızdaki yerinin farkında olunmaması gerek geçmişteki olumsuz uygulamalarla oluşan negatif sosyal algının bugün yapılan iyi şeyler ve gelinen profesyonel noktaların anlaşılmasında büyük engel teşkil etmesi sebebiyle kamuoyunda ciddi, planlı ve iyi bir iletişim stratejisiyle anlatılması elzem olmuştur” ifadelerini kullandı.

SEYRAN: BUNUN İÇİN ÇOK BÜYÜK ÇALIŞMALAR YAPILMASI LAZIM

Maden Birliği Başkanı Ali Seyran, “Gerçekten markalaşmamız lazım. Sanayinin en büyük sorunu bu. Bugün bir İtalyan mermerini 300 Euro’ya satıyor, biz 50 dolarlarda tırnaklarımızla yeri kazıyoruz. Tonunu 3 bin Euro’ya satıyor, biz 500 dolara sattığımız zaman memnun oluyoruz. Bunun için çok büyük çalışmalar yapılması lazım. Sanayicimizin en büyük ihtiyaçlarından birisi bu Kurumsallaşmak. Kaliteyi yakalamak, dünya piyasalarına girmek. Malımızı tam değerine satmak. O zaman sanayici oluruz” şeklinde konuştu.

ARSLAN: MADENCİLİĞİNİ BALTALAMA ADINA ALGI OPERASYONLARINA MARUZ KALDIK

Markalaşmanın çok önemli olduğuna değinen Elazığ TSO Başkanı Asilhan Arslan ise “Farkındalık ve uluslararası alanda yüksek katma değerli işler yapmak çok önemli. Bunları yapabilme adına çeşitli altyapılara ihtiyacımız var. Sektörümüz çok dertli. Son zamanlarda sektörü belli anlamlarda disipline edebilmek, çevre bilincini oluşturmak, yüksek katma değerli ürünler üretebilmek adına gerçekten ciddi kanun ve mevzuatlar oluşturuldu. Ama bunların içerisinde de bu kanun ve mevzuatlar oluşturulurken mevcut madencilerimize ciddi anlamda külfetler getirildi. Bir yandan biz bunlarla mücadele ederken bir yandan da uluslararası lobilerin bilinçli bir şekilde Türkiye madenciliğini baltalama adına algı operasyonlarına maruz kaldık” ifadelerini kullandı.

ERDEM: ÜLKEMİZDE BÖYLE BİR GÜNDEMİN OLUŞTURULMASI İLGİNÇ BİR DURUMDUR

Madenciliğin insan hayatında vazgeçilmez bir yeri olduğuna dikkat çeken MTA Genel Müdürü Cengiz Erdem, “ ABD, Kanada, Avustralya, Güney Afrika ve benzeri ülkeler yapılan madencilik faaliyetleri sırasında orman idaresi tarafından ağaçların kesilmesi bir tartışma konusu değilken ülkemizde böyle bir gündemin oluşturulması, ilginç bir durumdur. Hele ki üzeri örtülü bir madenin çıkartılması için zorunlu olarak kesilen bu ağaçların birkaç misli dikilecek olması ve yer altı kaynaklarımızın ekonomimize kazandırılması söz konusuyken. Her ne kadar madenciliğin insanlık tarihindeki yeri binlerce yılın içerisinde sığmış olsa da, madenler milyonlarca senede gerçekleşen jeolojik olaylar ve magma hareketleri sonucu oluşmaktadır. Bu nedenle hiçbir maden yapay olarak oluşturulmasının mümkün olmadığı bilinmektedir. Bunların yerinin değiştirilmesi de mümkün değildir. Yani madenler bulundukları yerde çıkarılıp işletilen varlıklardır. Tarih boyunca insanların ısınma ihtiyacını karşılamak için kullandığı ormanlar, günümüzdeki varlığını madencilik sektörüne borçludur. Kömür, petrol, doğalgaz, jeotermal ve uranyum gibi kaynakların bulunması ve çıkartılması, bugün ormanlarımızın teminatıdır. Eğer bunlar sektöre ve halkımıza sunmasak yakacak için bile bu ormanlar bizim ihtiyacımızı karşılamaz. Madenciliği ormanları katleden bir faaliyet gibi göstermek isteyenlerin, madencilik- orman ilişkisini bu çerçevede değerlendirmesi gerekmektedir. Günlük hayattaki bazı ihtiyaçlarımızdan vazgeçmiyorsak madenlerden yer altı kaynaklarını çıkartılmasından da vazgeçemeyiz. Bu bağlamada inanç ve siyasi görüşleri bir kenara bırakıp madenciliğin gerekliliği konusunda ortak bir paydada buluşup çözüme ulaşmak gerekmektedir” diye konuştu.

KALDIRIM: BAŞARISIZ OLMA GİBİ BİR LÜKSÜMÜZ YOK

Elazığ’ın ihracatının yüzde 80’inin madencilik sektöründen yaptığını belirten Vali Çetin Oktay Kaldırım, “Geçen yıl 196 milyon dolar ihracat yaptı. Bu sene ilk 7 ayda 132 milyon dolar ihracat yapıldı. Geçen yıl ki rakamları aşacağız. Madencilik ve yer altı kaynakları çok önemli. MTA gerçekten tarihin en büyük işlerini yapıyor. MTA uluslararası alanda bayrak kuruluşlarımızdan birisi. Şuanda Doğu Akdeniz’de ve diğer coğrafyada yürüttüğü faaliyetleri çok önemli. Son dönemlere baktığımız zaman aslında kat ettiğimiz mesafeyi madencilik ve savunma sanayinde fevkalade somut bir şekilde görmemiz mümkündür. Dolayısıyla bu hedefler realize edilebilir gerçek hedefler. Yeter ki motivasyonumuzu sağlam tutalım. Birlik beraberliğimizi iyi koruyalım. Akıllı, bilgi odaklı, AR-GE odaklı, inovasyon odaklı ve dünyadaki çalışmaları çok iyi takip ederek çalışalım. Başarısız olma gibi bir lüksümüz yok" dedi.

Toplantı MTA Genel Müdür Yardımcısı Akan Gülmez ve Fırat Ünivesitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Şaşmaz’ın sunumları ile sona erdi.