Türk Ocakları Elazığ Şubesi tarafından “Şehir ve Kültür” konulu bir panel düzenledi.
“İNSANLAR ŞEHİR MİMARİSİNDE KENDİSİNİ BULUR”
Türk Ocakları Elazığ Şubesi Başkanı Dr. Birol Bulut, şehrin insanı, insanın da şehri inşa ettiğini söyleyerek, “Bugün çok önemli konuklarımız var. Basının huzurunda, medyada Elazığ’ın sorunlarını, kültürünü işleyen, uzun yıllar bu görevi icra eden medyanın Analiz ekibi bugün “Şehir ve Kültür” konulu paneli gerçekleştirecekler. Şehir ve Kültür kavramlarını neden bir araya getirdik? Bunların arasındaki ilişki nedir? Elazığ bunun neresindedir? Bu konularla ilgili daha detaylı açıklamaları kendileri yapacaklardır. Bende açılış mahiyetinde birkaç söz söylemek istiyorum. Herkesin malumudur ki bir şehirde yaşayan insanlar o şehire bir şeyler katarlar. Şehirde yaşayan insanların değerleri, gelenekleri, kültürleri şehir mimarisinde kendisini bulur. Sadece onda değil, şehir insanı inşa eder, insanlarda şehirleri inşa eder. Bir anlamda bir döngüyü ifade eder. Dolayısıyla bizler bu konuyu işleyelim dedik. Elazığ gibi bir kültür merkezi Türk dünyasının önemli bir merkezi olan Elazığ’ı ve kadim yerimiz Harput’u bugün geldiği nokta değerlerimiz geleneklerimiz, yemek kültürümüzden tutunda örf ve adetlerimize dünden bugüne mazimize ne katkılar bırakacağız, değişim dönüşüm hangi yönde, yapıcı mı yıkıcımı, Elazığ bugün hangi durumda bunları değerlendireceğiz”dedi.
“MUTLAKA GELİRKEN AĞLADIĞI GİBİ MUTLAKA GİDEKEN DE AĞLIYORLAR”
Konferansa konuşmacı olarak katılan Gazeteci Vehbi Coşkun, “Biz hainiz diyoruz bunu kabul ediyoruz. Dedikodu küçük toplumun bir özelliği midir? Elazığ’da herkes dedikodunun aşırılığından bahseder, çok küçük toplumu aşan düzeyde bir özellik. Bunun gibi daha birçok sıkıntı ve şikayete neden olan özelliklerde sayabiliriz. Söz gelimi bilmiyorum var mıdır Elazığ’da ki kadar vali ismi taşıyan kurum, kuruluş, bina, cadde var mıdır acaba başka şehir, ben onu da merak ediyorum. Bu gibi kendimize az özellikler var ama Elazığ’da cumhuriyet başsavcısı bey ayrılırken yaptığı bir basın açıklamasında örnek vermişti, arkadaşlar dedi o zaman terörden dolayı Elazığ şerat şehridir ifadesini kullanmıştı. Bizim hanım tayinimiz Elazığ’a çıktığında ağladı, şimdi de Elazığ’dan gidiyoruz yine ağlıyor dedi. Bunu gibi Elazığ’a gelen memurlar, Elazığ’dan gidenler ve Elazığ’a gelenler mutlaka gelirken ağladığı gibi mutlaka gideken de ağlıyorlar” diye kaydetti.
“BU KONUNUN SEÇİLMİŞ OLMASI SON DERECE İSABETLİDİR”
Eğitimci Yazar Ali Koç, şehrin ve kültürün anlatıldığı panelde Elazığ’ın geldiği noktaya dikkat çekerek, “Kent kültürünün yozlaştığı, genel kültürün perişan hale geldiği günümüzde bu konunun seçilmiş olması son derece isabetlidir. Şehir ve kent kavramları, kentte aslında şehir kelimesi kadar eski bir kelime. Türkçe zannedilerek şehir yerine kullanılmış ama aslında irani dillerden gelen bir kelime. Ama edebiyatçılar, yazarlar sosyologlar şehir ve kenti biraz ağız farkı ile kullanmışlar” açıklamalarında bulundu.
