Palu Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Fadıl Ülgen, Elazığ Şeker Fabrikası ile ilgili açıklama yaparak, “Bizim tercihimiz sulama sorularının çözülerek ve çiftçilerimizin sıkıntılarının giderilerek fabrikamızın Kamu eliyle ilimize hizmet etmesidir” dedi.

“PANCAR ÜRETİMİNİN YETERLİ OLMAYIŞI SU YOKLUĞUNDANDIR”

Elazığ Şeker Fabrikasının 1956 yılından beri Elazığ’a önemli istihdam sağlayan ve ekonomiye katkı sunan önemli bir kuruluş olduğunu söyleyen Ülgen, “Ancak Uluova ve Altınova’ya su temin eden Eyyüpbağları Pompa İstasyonu ile Palu-Kovancılar Pompa İstasyonun kapanması ile pancar üretiminde önemli sıkıntılar yaşanarak istihdam ve üretim kapasitesi maalesef düşmüştür. Örneğin 2013 yılında taban yaparak 32 bin ton pancarla 19 gün kampanya süreci ile üretim yapmıştır. En ideal kampanya süresi 100 ile 120 gün aralığındadır. Bu fabrikanın zarardan kurtulabilmesi için yıllık 250 bin ton pancar işlemesi lazımdır. 2017 yılında 130 bin ton Elazığ’da üretilen, 25 bin tonda Diyarbakır ve Mardin’den temin edilmek üzere toplam 155 bin ton pancar işlemesine rağmen fabrika zarar etmiştir. Eyyüpbağları Pompa İstasyonu ve Palu-Kovancılar Pompa İstasyonu çalışırken fabrikanın ihtiyacı olan 200-250 bin ton pancarı karşılıyorken, 60 bin ton kadarı da Malatya Şeker Fabrikasına gönderiliyordu. Elazığ’da pancar üretiminin yeterli olmayışı su yokluğundandır” dedi.

“ELAZIĞ ESNAFINA ÖNEMLİ KATKI SAĞLAMAKTADIR”

“Pancar üretmek kazançlı bir iştir” diyen Ülgen, “Fabrikaya 4000 ton pancar teslim eden bir çiftçi ailesi 1 milyon TL kazanç elde edebilir. 2017 yılında 1500 çiftçi ailesine 55 milyon TL pancar bedeli ödenmiştir. Ortalama her çiftçi ailesi 37 bin TL almıştır. Bugünkü kapasitesi ile Elazığ ekonomisine yıllık 100 milyon TL’nin üzerinde katma değer sağlamıştır. Fabrikada işçi-memur toplamı 350 kişidir. 150 taşeron işçisi ile beraber toplam 500 kişidir. Ayrıca pancarın ekiminden sökümüne kadar çalışan işçi sayısı ile de istihdama katkı sunmaktadır. Elazığ Şeker Fabrikası keza Yem Fabrikalarına, hayvancılık ve besicilikle uğraşanlara melas ve yaş küspe temin etmektedir. Bu ürünler hayvancılık ve besiciliğin ana maddeleridir. Fabrika her türlü ihtiyacı olan malzemeyi Elazığ piyasasından sağlayarak Elazığ esnafına önemli katkı sağlamaktadır.

Türkiye’de yüzde 10-15 arası şeker piyasasında nişasta bazlı şeker üretilmektedir. Bunu da büyük oranda Amerikan şirketi olan KARGİR firması üretmektedir. Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) mısır ve soyadan elde edilmektedir. GDO’lu bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olduğu iddia edilmektedir. Dolayısıyla Elazığ Şeker Fabrikasının sağlıklı şeker üretimi yapması daha da önem kazanmaktadır” şeklinde konuştu.

“BU FABRİKA ELAZIĞ’IN BİR KAZANIMIDIR, BUNDAN VAZGEÇİLEMEZ”

Ülgen açıklamasında, “Uluova, Altınova ve Palu – Kovancılar Ovası sulanmadığı vakit köyleri ve köylülerimizi “Köyün fakirliğinden, şehrin açlığına terk ederiz” diyerek şöyle devam etti: “Şu anda 25 şeker fabrikasından 14’ü satılmış ve 11’i duruyor. 11 fabrikadan kâr edenler kalacak, zarar edenler özelleştirilecek. Elazığ Şeker Fabrikası ister Devlette kalsın, ister özelleştirilsin ancak pancar üretimi 200-250 bin ton pancar üretilmesine kavuşturulursa hiçbir sıkıntı olmaz. Bu fabrika Elazığ’ın bir kazanımıdır, bundan vazgeçilemez.”

Ülgen, ayrıca Şeker Fabrikasının Devletin hazinesine Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi, Gelir Vergisi ve Zirai Kazanç Vergisi olmak üzere hazineye katkı sağladığını kaydetti.

“30 BİN TON ŞEKER ÜRETİP ZARARDAN KURTARILMASI LAZIMDIR”

Ülgen son olarak, “Fabrikanın 200-250 bin ton pancar bulup çalıştırılması gerekmektedir. Bu kapasitede 30 bin ton şeker üretip zarardan kurtarılması lazımdır. Tabi ki bizim tercihimiz yukarıda izah ettiğim sulama sorununun çözülerek ve çiftçilerimizin sıkıntılarının giderilerek fabrikamızın Kamu eliyle ilimize hizmet etmesidir” dedi.