Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek, Kanal Fırat Televizyonu’nda yayınlanan Furkan Dilaver’in hazırlayıp sunduğu “Son Baskı” programın canlı yayın konuğu oldu.

İleri teknolojinin vazgeçilemez stratejik ham madde kaynağı olan Nadir Toprak Elementleri’yle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ubeyde İpek, Üniversitede “Nadir Toprak Elementleri Uygulama ve Araştırma Merkezi” kurduklarını söyledi.

PROF. DR. İPEK: TÜRKİYE’DE BİR İLK

“Ülkemizde Yükseköğretim Kurumları içerisinde ilk defa ileri teknolojinin stratejik ham madde kaynağı olan Nadir Toprak Elementlerinin (NTE) jeolojik, kimyasal ve metalürjik araştırma ve uygulama faaliyetlerini yürütmek amacıyla “Nadir Toprak Elementleri Uygulama ve Araştırma Merkezi” Üniversitemiz bünyesinde kurulmuştur” diyen Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek, “Misyon farklılaşması, kalkınma odaklı misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma konusunda başvurumuzu yaptık. Konumuzda şu; nadir toprak elementleri. Türkiye’de bir ilk oluyor. İlk araştırma merkezini nadir toprak elementlerini Tunceli’de kurduk. Bu nadir toprak elementleri merkezi çok önemli. Nedeni ise; ileri teknolojide, kullandığımız cep telefonlarında bile nadir toprak elementleri olmadan ya da savunma sanayide üretim yapabilme şansınız olmuyor. Bunlarına yüksek erime sıcaklıkları çok üstün. Fiziksel ve kimyasal özellikleri olduğunu görüyoruz nadir toprak elementlerinin. Dünya’da da baktığımızda Çin’in nadir toprak elementleri noktasında bir hakimiyetinin olduğu, diğer ülkelerin bir şekliyle Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere Çin’e bağımlı olduğunu, Amerika’da dahil olmak üzere bağımlı olduğu görünüyor. Bizde belki bireysel olarak çalışan olarak çalışan hocalar vardır üniversitelerde ama üniversite olarak bizim bu noktada ciddi anlamda çalışmalarımız devam ediyor. 30-40 kişilik grup halen hali hazırda çalışıyor. Sadece jeoloji mühendisliği, yer bilimleriyle uğraşan bilim adamları değil, kimya, malzeme metalürji, sağlık mühendisliği, fizik, kimya, temel bilimlerde dahil olmak üzere birçok hocamızın bu konuda yoğun bir mesai harcamaya başladığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

PROF. DR. İPEK: POZİTİF AYRIMCILIK ÇERÇEVESİNDE DESTEK VERİLİYOR

Prof. Dr. İpek, “Bu noktada 4.5 milyon Euro’luk bir Avrupa Birliği Projesi’ne başvurumuz oldu. Bu da bütün aşamaları geçti. İnşallah 5 Kasım’da bizi son bir sunuma çağıracaklar. Doğrulama sunumu olacak bu da. Bu projemiz de geçtiğinde şu anda 5 milyonluk bir nadir toprak elementleri ile ilgili. Bu 5 milyon Euro’luk alt yapıyı daha da geliştirme ve güçlendirme ile ilgili projemizde geçtiğinde aynı şekilde misyon farklılaşması ile ilgili de YÖK bizi çağırdı. Bu yılda 5 üniversiteye destek verilecek. Kalkınma Bakanlığı ve YÖK tarafından hem kadro anlamında destek veriliyor. Bu konuda proje desteklendiğinde hem de bütçe olarak devletimiz tarafından bir pozitif ayrımcılık çerçevesinde destek veriliyor” şeklinde konuştu.

PROF. DR. İPEK: MÜTHİŞ BİR HEYECAN İÇERİSİNDEYİZ

Rektör Ubeyde İpek, “Nadir toprak elementleri ile ilgili birçok disiplinin birlikte çalıştığı bir alan. Bir bölüm sadece yeterli değil. Ya da diğer bölümlerle birlikte çalışılıyor. Bazı bilim adamları bunların jeolojik oluşumlarını veya bulundukları yerlerini tespit ediyor. Diğer kimya malzeme veya metalürji mühendisleri farklı kademelerde çalışabiliyor. Zenginleştirme, zenginleştirmeden sonra bu malzemeler bu defa malzemede kullanımı ile ilgili çalışan akademisyenler olacak. Burada bizim yapacağımız sadece yayın yapmak ya da proje yapmak olmayacak. Direk birçok firmayla birlikte üretim aşamasında da akademisyenlerimiz yer alacak. Zaten Avrupa Birliği Projesi’nde başvurduğumuzda birçok özel sektörden firmayı da paydaş olarak projemize yazdık. Müthiş bir heyecan içerisindeyiz. Bu projemiz de geçtiğinde ve YÖK’te bizi inşallah Misyon Farklılaşması için 10 üniversiteyi çağırdı. İlk 5’e girebilirsek orada da yol almış olacağız” dedi.

PROF. DR. İPEK: TEK AKLA GELEN ÜNİVERSİTE MUNZUR ÜNİVERSİTESİ OLACAK

Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, “Türkiye’de nadir toprak elementleri denildiğinde ilk akla gelen üniversite ve belki de tek akla gelen üniversite Munzur Üniversitesi olacak. Bu da ülkemizin stratejik ham maddeleri konusunda eğilimi açısından da çok önemsediği bir alan olarak görünüyor. Bu da bizi gerçekten son derece heyecanlandırıyor. Burada çalışan akademisyenlerimizin de şu anda müthiş bir yoğunlukta çalışmalarını devam ettirdiğini görüyoruz. İnşallah bunlarda üniversitemiz çok iyi bir çitayı yakalayacak ve bu sıralamalar çok üste çıkacak. Munzur Üniversitesi Türkiye’de örnek üniversitelerin başında gelecektir diye düşünüyoruz. Tabi bunları söylerken biz diğer alanlarda geri duracağız anlamına gelmiyor. Misyonumuz o olacak. Ama öte taraftan diğer alanlarda da eğitim ve çalışmalarımız devam edecektir” ifadelerini kullandı.

VİDEO

NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ NEDİR VE NİÇİN ÖNEMLİDİR?

NTE’ler karakteristik olarak yüksek erime noktası, iletkenlik ve ısı geçirgenliğine sahip olmalarının yanı sıra aşınma ve korozyon gibi dış etmenlere karşı da oldukça dirençli olmaları nedeniyle ileri teknolojide kullanılan son derece önemli ve stratejik bir ham madde kaynağı durumundadır. Örneğin bu elementler petrol rafineri sanayisinde, yüksek güçlü elektrik motorlarında, yeni jenerasyon araçlarda, yakıt tüketiminin azaltılmasında, yenilenebilir bataryalarda, medikal sektöründe, rüzgar türbinlerinde, fiber optiklerde, cep telefonları ve LCD ekranlar gibi pek çok önemli alanda kullanılmaktadır.

İleri teknolojinin vazgeçilmez ham madde kaynağı olmaları nedeniyle stratejik bir öneme sahip NTE’ler zaman zaman uluslararası ilişkilerde petrol ve doğalgaz gibi ülkelerin politikalarını şekillendirebilme gücüne sahiptir. Çin dünya genelinde bu elementlerin üretimi, ihracatı ve uluslararası pazarını (2009 yılı için %97 oranında) kontrol eden en etkin ülke konumunda yer almakta ve ileri teknolojide söz sahibi diğer ülkeler (ör. ABD, Japonya ve AB üyesi ülkeler) NTE ihtiyaçlarını çok büyük oranda Çin’den tedarik etmektedir. Son yıllarda Rusya, Japonya, Güney Kore ve Almanya gibi teknoloji üreten ülkeler Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Mongolia gibi Orta Asya ülkeleri ile aramacılık ve üretim faaliyetleri alanlarında çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Çin’in 2010 yılında NTE ihracatında yaptığı kısıtlamalar sonucunda özellikle ileri teknoloji üreten ülkeler yeni stratejiler izlemek zorunda kalmıştır.

Ülke olarak 2023 ve sonraki ulusal hedeflerimiz kapsamında arttırılması planlanan ileri teknolojik faaliyetlerin yanı sıra kritik öneme sahip bu ham madde kaynağının araştırılması, geleceğe yönelik üretim stratejileri oluşturulması ve rasyonel ekonomik politikaların belirlenmesi büyük önem arz etmektedir. NTE’lerin uluslararası politikalar üzerinde var olan stratejik gücü ve günümüzde sürekli değişen dış politika dengeleri göz önüne alındığında ülkemizin gelecekte dışa bağımlı olmadan kendi NTE ihtiyacını karşılayabilmesi gerekli görülmektedir.

Tüm dünyanın aktif şekilde üzerinde çalıştığı bu stratejik ham madde grubu ile alakalı Yükseköğretim Kurumları içerisinde ilk defa Üniversitemiz bünyesinde kurulan Nadir Toprak Elementleri Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülecek jeolojik, kimyasal, metalürjik ve uluslararası politika çalışmaları ülkemiz için kritik ve stratejik öneme sahiptir.